BENZERSİZ MİMARİ VE BİR AŞK HİKAYESİ: TAC MAHAL

BENZERSİZ MİMARİ VE BİR AŞK HİKAYESİ: TAC MAHAL

Şah Cihan tarafından eşi Mümtaz Mahal için yapılan Tac Mahal, UNESCO Dünya Mirasları Listesi`ndedir.

Hepimizin ismini bir şekilde duyduğu, bildiği belki de gidip gördüğü bu anıt mezar; hem İslam türbe mimarisinin en önemli eserlerinden biri hem de büyük bir aşkın göstergesidir.

Babür İmparatorluğu'nun hükümdarı Şah Cihan, eşi Mümtaz Mahal'in (Ercümend Bânu Bagüm) ölümü üzerine Yamuna Nehri'nin kıyısına sevgisinin hatırası olarak Tac Mahal'i inşa ettirmiştir. 1632 yılında yapımı başlayan bu görkemli anıtın türbesi 1643'te, çevresindeki avlu ve yapılar ise 1649'da tamamlandı. 20 yılda yani 1652'de ise günümüzdeki son halini almıştır. Bina 1983'ten bu yana UNESCO'nun Dünya Miras Listesi'nde yer almaktadır.

Kendisi için oldukça önemli olan bu türbenin inşaatı için mimar ve mühendislerden oluşan bir heyet kuran hükümdar; Osmanlı, İranlı, Suriyeli sanatkarlarla Hint ustaları bir araya toplamıştır. Tac Mahal'in esas mimarının kim olduğu konusunda ise söylentiler olsa da 17. yüzyıldan kalma "Divan-ı Mühendis" isimli el yazmasında Üstad Ahmed'in asıl mimarı olduğu yazıyor.
Yapımda parlak ve ince mavi damarlı beyaz mermer kullanılmıştır. Aynı mermerden 82 metre yüksekliğindeki kubbe Mimar İsmail Efendi tarafından yapılmıştır. Bina etrafındaki yazıları ise hat sanatıyla Hattat Settâr Efendi yazmıştır. Anıtın dört yanına Kur'an'da geçen Yasin suresi yazılmıştır.
Mümtaz Mahal ve Şah Cihan'ın mezarları üst katta hemen kubbenin altındadır. Bu kubbe altında insan ağzından çıkan her ses 7 kez yankılanacak şekilde tasarlanmıştır. Akik, sedef ve firuze gömülü olan duvarlarında ayrıca 42 zümrüt, 142 yakut, 625 pırlanta ve 50 adet büyük inci vardır.

Bilgi Talep Formu

* : Zorunlu alan